Gebelikte Beslenme
Gebeler nasıl beslenmelidir ?
Gebelikte bebeğin tek besin kaynağı annedir. Bu nedenle yararlı gıdalardan dengeli ve çeşitli beslenme önemlidir. Doğru olan iki kişilik değilde bebeğin ihtiyacı olan şeylerden yeteri miktarda yemektir.
Gebelikte günde 2-3 litre kadar su içmek, uzun açlıklar yaşamamak, öğün atlamamak 3 ana ve 3 ara öğün yapmak başlıca kurallardır. Özellikle güne besleyici bir kahvaltı ile başlamak çok önemlidir.
Her besin grubundan almaya çaba göstermek ama ağırlığı proteinlere vermek gerekir.
Günde 2-3 porsiyon kadar süt yada peynir, yoğurt, ayran, kefir gibi süt ürünleri tüketilmelidir.
Günde bir yada en az iki günde bir yumurta tüketilmelidir.
Haftada en az 2- 3 kez kırmızı et, beyaz et, haftada 2 kez fasulye, mercimek, nohut gibi bitkisel proteinler, sağlıklı şekilde pişirilmiş sebze yemekleri tüketilmelidir.
Gebelerde Omega 3 yağ asitlerinin erken doğumu önlediği, bebeğin sinir sistemi ve göz gelişimi için yararlı olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Bu nedenle haftada 2 kez balık tüketimi öneririz. Balık dışında ceviz, keten tohumu, bazı bitkisel yağlar da omega yağ asidi içerirler.
Çiğ sebze ve kilo problemi yoksa meyve bol bol tüketilebilir, kilo problemi varsa meyveyi günde 2-3 porsiyon ile kısıtlamak faydalı olur.
Fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumların çiğ halde her gün aşırıya kaçmadan bir kaç tane tüketilmesi yararlıdır.
Kabızlık açısından da bol su ve lifli gıda tüketimi faydalı olacaktır. (Kabızlık sorunu hakkında detaylı bilgi için hamilelikte sık sorulan sorular yazımı okuyabilirsiniz.)
Gebelikte yasak olmayan fakat fazla tüketilmesini tavsiye etmeyeceğimiz gıdalar nelerdir?
Basit şekerden yapılmış her tür tatlı, şekerleme bebek için hiçbir besin değeri taşımaz ve gebelik diyabeti için risk oluşturur.
Kızartma ve yağlı yiyecekler,
Aşırı baharatlı yiyecekler,
Katkı maddesi içeren paketli gıdalar, hazır konserve yada dondurulmuş gıdalar,
Mevsim dışı sebze yada meyvelerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Karaciğer yüksek doz A vitamini içeren bir besin olduğu için çok sık tüketilmemeli , porsiyonda 100 gr kadar olmalıdır. Bu kurallara uygun olarak tüketilmesi sakıncalı değildir.
Gazlı içecekler, paketli meyve suları sağlıksız içeceklerdir.
Maden suyu tüketiminde yüksek tansiyon sorunu yoksa sakınca yoktur.
Çay, kahve, fazla miktarda çikolata kafein içeriklerinden dolayı tavsiye edilmez. İdeali iki günde bir, 1 fincan kahve (maksimum günde 2 fincan kahve ) günde 2-3 bardak açık çay üzerinde tüketmemektir. Yeşil çay tüketimini de kafein içeriği nedeniyle kısıtlamak gerekir.
Bitki çaylarının çoğunun bilinen bir zararı olmamakla birlikte bazılarının tüketilmemesi yada çok sınırlı tüketilmesi gerekebilir. Örneğin ıhlamur, zencefil, papatya, nane limon, elma, kuşburnu gibi meyve çayları güvenliyken ada çayı tüketilmesini önermediğimiz bir çaydır. Ayrıca grip, kabızlık, uykusuzluk gibi problemlere yönelik hazırlanan birkaç bitkinin karışımını içeren çayları doktora danışmadan tüketmemek gerekir.
Gebelikte tüketilmesi sakıncalı/yasak gıdalar nelerdir?
Çiğ et içeren yiyecekler, (çiğ köfte, suşi, çiğ pastırma, sucuk, salam ve sosis gibi işlem görmüş etler),
Derin denizlerde yaşayan yaşlı balıklar civa gibi ağır metaller içerir, bu ise bebeğin sinir sisteminde birikerek toksik olabilir. Küçük deniz balıkları örneğin sardalya, hamsi, levrek, çupra, palamut, somon güvenli kabul edilseler de gebelikte balık tüketiminin haftada iki kez ile sınırlanması önerilir.
Midye, karides gibi kabuklu deniz ürünleri hem denizde uzun süre yaşadıkları için ağır metal içerebileceğinden hemde bazı bakterileri içerdiği için güvenli değildir.
Çiğ süt ile yapılmış peynirler tavsiye edilmez. Süt ve süt ürünleri ya pastörize edilmiş yada iyi pişirilmiş olmalıdır. Marketlerde kutu yada şişede satılan pastörize edilmiş sütler güvenlidir.
Fazla miktar soya içeren gıdalar da soyanın hormonel etkileri nedeniyle güvensizdir.
Alkollü içecekler kesinlikle alınmamalıdır. Alkol plasentadan tamamıyla bebeğe geçebilir ve bebekte yıkımı yapacak enzimler yoktur. Bu nedenle gebelikte sorun yaratmayacak masum kabul edilebilir bir alkol dozu yoktur.
Gebelikte kaç kilo almak idealdir?
Gebeliğin ilk 3 ayı, en az kilo alınması gereken dönemdir. Bu süreçte toplam 1-2 kilo almak uygundur, hiç almamak da normal kabul edilebilir, hatta bulantı kusmayı şiddetli yaşayan anne adaylarında kilo kaybı bile olabilir.
Bundan sonrası için haftada ortalama 500 gr alımı idealdir ama anne adayı zaten gebeliğe başlarken kilolu ise (Beden kitle indeksi >25 ise) bu sayı , haftada 300 hatta 200 gr’ a düşürülmelidir.
Toplam 9-12 kilo artışı normal kabul edilebilir.
İkiz gebeliklerde gebeliğin başında normal kilolu bir anne adayı için 16-24 kilo arası normaldir.
Fazla kilo almak bebeğe zarar verir mi?
Gebelikte aşırı kilo alımı sadece estetik sorunlar yada uğraşılacak doğum sonu kilolar demek değildir maalesef.
Aşırı kilo alımında, gebelikte diyabet , hipertansiyon, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) risklerinde önemli bir artış söz konusudur. Ayrıca ciddi obezitede erken doğum riski, düşük riski, bebekte anomali riski artar.
Doğumdan sonra da annede yada bebekte diyabet gelişim riski devam eder.
Bebeğin yeni doğan yoğun bakım ünitesi ihtiyacı artar. Çocukluk döneminde obezite ve diyabet riski artar.
Bu hastalıklara yada bebeğin kilosuna bağlı olarak normal doğumun zor olması, sezaryen gerekliliği de istenmeyen bir sonuçtur.
Kilolu bir anne adayının gebelikte az kilo alımının bebek gelişimine olumsuz bir etkisi gösterilmemiştir.
Aşerme neden olur?
Aşerme anne adayının herhangi bir şeyi yeme arzusu duymasıdır. Bu tatlı, ekşi gibi bir tada karşı olabileceği gibi mevsim dışında bir meyve yada sebze olabilir. Bu duygunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte anne adayının değişen hormon düzeyleri, vücutta ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral dengeleri , psikolojik etmenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Fakat bilimsel olarak çok net açıklanmış bir konu değildir.
Bazılarında toprak, kireç, kum yeme isteği olur ki bu vücutta demir yada vitamin eksikliği olabileceğini işaret edebilir.
Bulantı ve kusma neden olur?
Gebelikle beraber kanda düzeyi artan bazı hormonların mide kasları üzerine olan etkisi buna sebep olmaktadır, kimlerde olabileceğini bilmek zordur fakat ilk gebeliklerde , çoğul gebeliklerde , normalden zayıf bayanlarda, ülseri olan bayanlarda , psikolojik stres yaşayanlarda daha çok olduğu gösterilmiştir.
Genellikle 3 aydan sonra bulantılar geçer. İlk 3 ay iç organ gelişim dönemi olduğu için bebeği korumak için doğanın bir adaptasyon şekli olabilir.
Bunların yanında psikolojik faktörlerle de bağlantısı vardır. Bunu desteklemek için stresli iş yada aile hayatı olanlarda, eşi ile geçimsizlik yaşayanlarda , istenmeyen gebeliklerde daha çok görülmesi gibi örnekler sayılabilir. Annenin bebeğini ultrasonda görmesi kalp seslerini duyması da psikolojik olarak rahatlatır ve şikayetlerin genellikle azalması da bunu destekler.
Bulantı ve kusma için neler yapılabilir?
Gebeliklerin %75 inde görülür , anne yada bebeğe zarar vermez, bebekte bir sorun olduğunu göstermez .
Bazı anne adaylarında ciddi kilo kaybı, ciddi sıvı kaybı ve iş gücü kaybı söz konusu olabilir.
Ortalama 5-6. haftalarda başlar ve 9. haftada pik yapar, genelde 12.haftadan sonra azalır, en fazla 16.haftada geçer. Nadiren doğuma kadar devam eden vakalar vardır.
Uzayan inatçı kusmalarda anne adayının tiroid bezini , karaciğer fonksiyonlarını değerlendiren kan testleri yapabilir, ileri testlerle safra kesesi taşı yada mide problemleri araştırılabilir.
Tedavide
Anne adayının öncelikle istirahat etmesi, temiz havaya çıkması, havasız, sıcak, parfüm kokan, yemek pişen yerlerden kaçınması yararlı olur.
1-2 saatte bir az miktarda yemek yemesi, özellikle sabahları aşırıya kaçmadan yağsız,kuru,tuzlu yiyecekler yemesi (çubuk kraker, galeta, kızarmış ekmek, tahıl gevreği gibi) , yemek yiyebildiği zamanlarda proteinden zengin gıdalar tüketmesi faydalı olacaktır.Ekşi, acı, aşırı vsoğuk ve sıcak gıdalardan , baharattan kaçınmasını ve sıvı tüketimini yemeklerle değilde yemek aralarında yapmasını önerebiliriz.
Kusma varsa sıvı kaybı önemli olduğu için su tüketimini arttırmak yada meyve suyu, ayran, maden suyu gibi içecekleri bol miktarda tüketmek gerekir.
Çorba içmek de hem sıvı içerdiği hem besleyici olduğu için faydalı olacaktır.
Bitkisel tedavilerin en iyi bilineni zencefil olup günlük 1-1,5 gr kadar alımı faydalıdır. Bunun dışında pridoksin dediğimiz B6 vitamini takviyesi faydalı bulunmuştur.İlaç olarak ise zencefil ve B6 vitamini içeren tabletler ilk tercih olabilir.
Bunların yeterli olmadığı daha şiddetli bulantı kusmalarda , gebelikte güvenliği gösterilmiş farklı ilaç grupları verilir. Beraberinde mide yanması, reflü gibi şikayetler varsa mide asidini azaltan ilaçlar eklenebilir.
Gerekli durumlarda hastaneye yatış yapılarak sıvı, elektrolit , vitamin içeren sıvılar verilir. Özellikle günde iki defadan fazla kusma varsa sıvı takviyesi gerekir.
Sonuç olarak belirtmek isterim ki her anne ve bebeği özeldir, herkese uygun bir beslenme programı yoktur. Burada yer verdiğim genel bilgilerdir Alınması gereken gıdalar yada porsiyon miktarları farklılık gösterebilir. Anne adayının yaşı, kilosu, metabolizma hızı, mevcut hastalıkları, yapılan laboratuvar test sonuçları göz önünde bulundurularak kişiye özel beslenme planı yapmak en doğrusudur.