Anormal Gebelik Oluşumları

Boş gebelik nedir?

Gebeliğin 4-6 haftasında ultrasonda gebelik kesesi görülür; 6. haftadan sonra en geç 7. haftaya kadar bu kesenin içerisinde embriyonun yani bebeğe ait yapının görülmesi gerekir.
Boş gebelik dediğimiz durum kesenin büyümesine ve belli bir boyuta gelmesine rağmen içerisinde bebeğe ait yapının yani embriyonun çıkmaması anlamına gelir.
Gebeliğin 5. haftasından itibaren ultrasonda gebelik kesesinin içerisinde ‘yolk kesesi’ adında küçük bir kesecik izlenir. Yolk kesesinin varlığı ve ideal ölçülerde olması, gebeliğin sağlıklı olduğu, boş gebelik olmadığı, yaklaşık 1 hafta içinde buradan muhtemelen embriyonun gelişeceği anlamını taşır.
Boş gebelik şüphesi olan hastalarda ultrason takibine devam ederek kesenin büyümesine rağmen içeride yolk kesesi yada embriyoya ait hiç gelişim olmadığını gözlediğimizde kesin tanıyı koymuş oluruz.
Bazı hastalarda leke şeklinde kanamalar olabileceği gibi hiç bulgu vermeyip sadece ultrasonda da anlaşılabilir.
Bu durum yumurta ile spermin birleştiği zaman anormal giden bazı durumlar sonucunda oluşur yani önlenebilir değildir.
Sadece o döllenmeyi ilgilendiren bir bozukluk olduğu için sonraki gebeliklerde tekrarlama riski artmaz.
Kendiliğinden kanama ile düşük başlayan hastalarda bazen müdahalesiz olarak atılması mümkün olsa da genellikle yoğun kanama yaşanmaması için tedavide tercih ettiğimiz yol kesenin kürtaj işlemi ile alınmasıdır.

Kimyasal gebelik nedir?

Gebeliğin ilk haftalarında (4-5 haftadan önce) ultrasonda henüz gebelik kesesi görülmeden önce gebeliğin kaybedilmesidir.
Kanda gebelik testi beta hCG 1200-1500 mIu/ml düzeyine ulaşığında vajinal ultrason ile gebelik kesesi izlenebilir. Bu düzeye ulaşmadan önce olan kayıpları ultrasonda tesbit edemeyiz.
Yumurta ile sperm birleşip döllenme olmuş yani gebelik oluşmuştur fakat rahime yeterince yerleşip büyümeden kaybedilmiştir.
Kanda bakılan gebelik testi yani beta hCG düzeyinin yükselmesi gerekirken düşmesi ile gebeliğin kaybedildiği anlaşılır.
Sadece biyokimya laboratuvar testiyle (Beta hCG) anlaşıldığı için kimyasal gebelik denmiştir.
Gebelik testi yaptırmayan çoğu kadın durumu anlamadan adet olduğunu düşünür. Bu nedenle ‘sessiz düşük’de denir.
Hasta normal adet gününden çok kısa bir süre sonra adet görür. Kanama miktarı genellikle normaldir, bazen biraz fazla olsa da düşük yapıyor gibi fazla miktarda bir kanama beklemeyiz.

Gebelik ilk oluşurken yani döllenme anındaki sperm ve yumurtanın yanlış birleşmesi sonucu anormal kromozom sayısı oluşur. Buna bağlı olarak tipik olarak plasentanın (bebeğin eşinin) aşırı büyüyüp rahimin içini doldurması ve üzüm gibi kistik görülmesinden dolayı bu adı alır.
Plasenta daha büyük olduğu için bu hastalarda gebelik testi beta HCG yükselişi normalden daha hızlı olup ve çok yüksek değerlere ulaşabilir.

Mol gebeliğin 2 tipi vardır.

1-Komplet (Tam) Mol:

Sadece bebeğin plasentasının küçük kistler şeklinde aşırı büyümesi bebeğe ait yapının hiç oluşmamasıdır.

2-Parsiyel (Kısmi) Mol:

Anormal büyüyen plasenta yanında bebeğin de oluşup büyümesidir. Burada bebeğin kromozom sayısı normalden fazladır. (herkes gibi 46 değil 69 dur, buna trizomi denir). Bu nedenle bu bebeğin sağlıklı olup doğması ve yaşaması mümkün değildir. Çoğunlukla bebek anne karnında kendiliğinden kaybedilir.
Kanama, üzüm tanesine benzer parçalar düşürme gibi belirtiler olabileceği gibi hiç bulgu vermeyip ultrasonda anlaşılabilir. Hatta parsiyel mol ultrason da da anlaşılmayıp kürtaj sonrası bebekten yapılan genetik incelemede trizomi tespit edilmesiyle de anlaşılabilir.
Kesin tanı alınan parçanın patolojik incelemesi ile konulur.
Tedavide rahimin içi kürtaj işlemiyle boşaltılır ve alınan örnek patolojiye gönderilir. Bu kistik dokunun alındıktan sonra tekrar çoğalma riski vardır. Bu nedenle kanda beta hCG düşüşü ve rahimde üzüm tanesi gibi kistik yapıların tekrar çıkıp çıkmadığı ultrasonda takip edilir.
Bu kadınların beta HCG düzeyi sıfır olduktan sonra 1 yıl boyunca korunmaları ve gebe kalmamaları şarttır.
Tekrarlama olasılığı yaklaşık 10 kat artmıştır.

Gebelik kesesinin normalde olması gerektiği gibi rahim içerisine değil de başka bir yere yerleşmesidir. Bu başka yer %95 oranında tüplerdir.

Dış gebelik hayati önem taşır; detaylı bilgiye dış gebelik konulu yazımdan ulaşabilirsiniz.