Vajinismus Nedir?
Vajinismus cinsel ilişkiye engel olacak şekilde vajinal kasların istemsiz olarak kasılması durumudur.
En temel belirtisi cinsel birliktelik sırasında tam birleşme anında başta vajinayı çevreleyen bölgedeki kaslar olmak üzere tüm vücutta kasılma olması, kadının bacaklarını kapatması hatta eşini itmesi ve ilişkiye engel olmaya çalışmasıdır. Kadında endişe, korku, çarpıntı, terleme ve ağlama hali olabilir.
Kadın cinsel birlikteliği arzulasa da her ilişki denemesinde istemsizce bu davranışları sergiler.
Kadın zamanla suçluluk, utanç, yetersizlik duygusu, kendine kızma, hayal kırıklığı gibi his ve düşüncelere kapılır. Başlangıçta cinsel istekle ilgili bir sorun yokken bir süre sonra isteksizlik başlar ve zamanla çift ilişki denemelerini de bırakır.
Vajinismus görülme oranı ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. Cinselliğin konuşulmadığı, eğitiminin verilmediği, cinsel bilgilerin kulaktan duyma yöntemlerle öğrenildiği kapalı toplumlarda bu oran artarken Avrupa ülkeleri ve Amerika’da çok daha az görülmektedir.
Ülkemizde 10 kadından 1’inin bu problemi yaşadığı düşünülmektedir.
Çoğunlukla çocukluktan itibaren bilinçaltına kodlanan cinsellik ya da kadın bedeni hakkında özellikle kızlık zarı ve ilk gece ile ilgili yanlış ya da eksik bilgiler ve inanışlar bu kaygıya sebep olur.
Bunun dışında yetiştiği aile ortamındaki ilişkiler, anne - baba ile ilişkilerde anormal durumlar, çocukluk döneminde travmatik bir yaşantı, gebelik korkusu, dinsel ve ahlaki yönden olumsuz şartlanma, obsesif ya da sınır kişilik bozukluğu gibi pek çok sebep vajinismusa neden olan psikolojik etmenlerdir.
Tedavide amaç sadece penis vajina birlikteliğini sağlamak değildir, amaç kadının bedeni, ruhu ve psikolojisini cinselliğe hazırlamaktır.
Bu nedenle tedavide kızlık zarı ya da vajinaya bir müdahale, mekanik bir girişim yada ilaç önerilmez.
Yapılması gereken tek şey cinsel terapidir.
Cinsel terapiye eşler birlikte katılır. Çifti tanıma, eş ilişkisini değerlendirme, kadın ve erkek anatomisi ve cinsellik fizyolojisi hakkında bilgilendirme, yanlış inanışlar üzerinde durma terapinin önemli bir bölümüdür. Ardından çifte ve kadına verilen ev ödevleri şeklinde uygulanan duyarsızlaşma teknikleri ile kadın vajen girişindeki kasları gevşetmeyi ve cinsel uyarılmayı öğrenir, kendi bedenini tanır.
Anatomik bir sorun yoksa kızlık zarına cerrahi müdahale yapılması vajinismusta kesinlikle tedavi edici ya da tedaviyi kolaylaştırıcı değildir.
Bazı çiftler bunun bir hastalık olmadığı olsa da çözümü olmadığı gibi olumsuz düşüncelerle bazıları kendiliğinden aşabileceği beklentisi ile tedaviden kaçınmaya ve ertelemeye eğilimli olur.
Tedavi ertelendikçe vajinismus aile hayatında ciddi sorunlara neden olabilir. Zamanla çiftte cinsel isteksizlik başlar ve ilişki denemeleri giderek azalır. Uzun dönem düzenli cinsel hayatı olmayan erkekte erken boşalma ya da sertleşme problemleri başlayabilir. Giderek bu durumun çiftin ilişkisinde olumsuz yansımaları, zamanla çocuk arzusunun ya da bu konuda çevre baskısının da etkisiyle boşanmalar yada aldatmalar yaşanabilir.
Bazı kadınlarda bu kaçınma davranışı yaşam boyu iken bazılarında sonradan gelişmiş olabilir.
Kadınlarda cinsel isteksizliğin en sık nedeni, eşi ile ilişkide sorunlar yaşamak ya da duygusal ve cinsel doyuma ulaşmamaya tepki olarak cinsellikten kaçınmaktır.
Ayrıca olumsuz cinsel deneyimler, aldatılma, boşanma gibi durumların yaşamiş olması, eşine yetememe endişesi, kendine güvensizlik, eşiyle cinsellik dışında olumlu paylaşım yaşayamama, eşine karşı beğeni duymama gibi nedenler de olabilir. Bunların dışında çiftin stresli yaşamı, gebelik, emzirme dönemleri, çocuk bakımıyla ilgilenme, menapoza girme, bazı ağır hastalık ya da ameliyat geçirme gibi sebeplerle cinsel isteksizlik gelişebilir.
Çoğunlukla psikolojik nedenlerle olsa da öncelikle kronik bir hastalık, devamlı kullanılan bir ilaç yada genital organlarda organik bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır.
Tedavide kadının beyninde cinselliğe yer açmasını sağlamak, geçmişten gelen yanlış inanış ve toplumsal cinsel tabuları yıkmak, eşlerin ilişkilerine yönelik sorunları irdelemek ve çifti monotonluktan kurtarıcı önerilerde bulunmak faydalı olur. Çiftlerin birbirlerine karşı rahat ve anlayışlı olması cinsellik dışında da uyumlu bir çift olması önemlidir. Bu konularda çiftler cinsel terapistlerden destek alabilir.
Altında yatan kronik hastalıklar, ilaç kullanımı, hormonal bozukluklar, menapoz gibi nedenler olabileceği gibi cinsel isteksizlik nedeniyle de olabilir.
Kadınların üçte ikisi hayatının bir döneminde bu hastalığı geçirir. Bu kadınların bir kısmında altta yatan bedensel bir problem olabilir. Bu durumun kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi ardından organik bir neden yoksa terapi ile ağrı algısı yaratan psikolojik sebepler araştırılarak üstesinden gelinebilir.
Organik sebepler arasında en sık vajinal kuruluk, genital organ enfeksiyonları, endometriozis, geçirilmiş genital bölge ameliyatları, vulvar vestibülit sayılabilir.
Kadının orgazma ulaşması için yeterli uyarılma olması ve ön sevişmenin süresi önemlidir.
Bazı kadınlarda partnerinde erken boşalma olduğu için orgazma ulaşamayabilir.
En temel belirtisi cinsel birliktelik sırasında tam birleşme anında başta vajinayı çevreleyen bölgedeki kaslar olmak üzere tüm vücutta kasılma olması, kadının bacaklarını kapatması hatta eşini itmesi ve ilişkiye engel olmaya çalışmasıdır. Kadında endişe, korku, çarpıntı, terleme ve ağlama hali olabilir.
Kadın cinsel birlikteliği arzulasa da her ilişki denemesinde istemsizce bu davranışları sergiler.
Kadın zamanla suçluluk, utanç, yetersizlik duygusu, kendine kızma, hayal kırıklığı gibi his ve düşüncelere kapılır. Başlangıçta cinsel istekle ilgili bir sorun yokken bir süre sonra isteksizlik başlar ve zamanla çift ilişki denemelerini de bırakır.
Vajinismus görülme oranı ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. Cinselliğin konuşulmadığı, eğitiminin verilmediği, cinsel bilgilerin kulaktan duyma yöntemlerle öğrenildiği kapalı toplumlarda bu oran artarken Avrupa ülkeleri ve Amerika’da çok daha az görülmektedir.
Ülkemizde 10 kadından 1’inin bu problemi yaşadığı düşünülmektedir.
Vajinismus Sebebi Nedir?
Çoğunlukla çocukluktan itibaren bilinçaltına kodlanan cinsellik ya da kadın bedeni hakkında özellikle kızlık zarı ve ilk gece ile ilgili yanlış ya da eksik bilgiler ve inanışlar bu kaygıya sebep olur.
Bunun dışında yetiştiği aile ortamındaki ilişkiler, anne - baba ile ilişkilerde anormal durumlar, çocukluk döneminde travmatik bir yaşantı, gebelik korkusu, dinsel ve ahlaki yönden olumsuz şartlanma, obsesif ya da sınır kişilik bozukluğu gibi pek çok sebep vajinismusa neden olan psikolojik etmenlerdir.
Vajinismus Tedavi Edilebilir mi?
Tedavide amaç sadece penis vajina birlikteliğini sağlamak değildir, amaç kadının bedeni, ruhu ve psikolojisini cinselliğe hazırlamaktır.
Bu nedenle tedavide kızlık zarı ya da vajinaya bir müdahale, mekanik bir girişim yada ilaç önerilmez.
Yapılması gereken tek şey cinsel terapidir.
Cinsel terapiye eşler birlikte katılır. Çifti tanıma, eş ilişkisini değerlendirme, kadın ve erkek anatomisi ve cinsellik fizyolojisi hakkında bilgilendirme, yanlış inanışlar üzerinde durma terapinin önemli bir bölümüdür. Ardından çifte ve kadına verilen ev ödevleri şeklinde uygulanan duyarsızlaşma teknikleri ile kadın vajen girişindeki kasları gevşetmeyi ve cinsel uyarılmayı öğrenir, kendi bedenini tanır.
Kızlık zarı ameliyatları tedavide işe yarar mı?
Anatomik bir sorun yoksa kızlık zarına cerrahi müdahale yapılması vajinismusta kesinlikle tedavi edici ya da tedaviyi kolaylaştırıcı değildir.
Tedaviye ne zaman başlamak gerekir?
Bazı çiftler bunun bir hastalık olmadığı olsa da çözümü olmadığı gibi olumsuz düşüncelerle bazıları kendiliğinden aşabileceği beklentisi ile tedaviden kaçınmaya ve ertelemeye eğilimli olur.
Tedavi ertelendikçe vajinismus aile hayatında ciddi sorunlara neden olabilir. Zamanla çiftte cinsel isteksizlik başlar ve ilişki denemeleri giderek azalır. Uzun dönem düzenli cinsel hayatı olmayan erkekte erken boşalma ya da sertleşme problemleri başlayabilir. Giderek bu durumun çiftin ilişkisinde olumsuz yansımaları, zamanla çocuk arzusunun ya da bu konuda çevre baskısının da etkisiyle boşanmalar yada aldatmalar yaşanabilir.
Kadınlarda Diğer Cinsel Problemler
Cinsel İsteksizlik
Bazı kadınlarda bu kaçınma davranışı yaşam boyu iken bazılarında sonradan gelişmiş olabilir.
Kadınlarda cinsel isteksizliğin en sık nedeni, eşi ile ilişkide sorunlar yaşamak ya da duygusal ve cinsel doyuma ulaşmamaya tepki olarak cinsellikten kaçınmaktır.
Ayrıca olumsuz cinsel deneyimler, aldatılma, boşanma gibi durumların yaşamiş olması, eşine yetememe endişesi, kendine güvensizlik, eşiyle cinsellik dışında olumlu paylaşım yaşayamama, eşine karşı beğeni duymama gibi nedenler de olabilir. Bunların dışında çiftin stresli yaşamı, gebelik, emzirme dönemleri, çocuk bakımıyla ilgilenme, menapoza girme, bazı ağır hastalık ya da ameliyat geçirme gibi sebeplerle cinsel isteksizlik gelişebilir.
Çoğunlukla psikolojik nedenlerle olsa da öncelikle kronik bir hastalık, devamlı kullanılan bir ilaç yada genital organlarda organik bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır.
Tedavide kadının beyninde cinselliğe yer açmasını sağlamak, geçmişten gelen yanlış inanış ve toplumsal cinsel tabuları yıkmak, eşlerin ilişkilerine yönelik sorunları irdelemek ve çifti monotonluktan kurtarıcı önerilerde bulunmak faydalı olur. Çiftlerin birbirlerine karşı rahat ve anlayışlı olması cinsellik dışında da uyumlu bir çift olması önemlidir. Bu konularda çiftler cinsel terapistlerden destek alabilir.
Uyarılma Bozukluğu
Altında yatan kronik hastalıklar, ilaç kullanımı, hormonal bozukluklar, menapoz gibi nedenler olabileceği gibi cinsel isteksizlik nedeniyle de olabilir.
Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni)
Kadınların üçte ikisi hayatının bir döneminde bu hastalığı geçirir. Bu kadınların bir kısmında altta yatan bedensel bir problem olabilir. Bu durumun kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi ardından organik bir neden yoksa terapi ile ağrı algısı yaratan psikolojik sebepler araştırılarak üstesinden gelinebilir.
Organik sebepler arasında en sık vajinal kuruluk, genital organ enfeksiyonları, endometriozis, geçirilmiş genital bölge ameliyatları, vulvar vestibülit sayılabilir.
Orgazm Olamama
Kadının orgazma ulaşması için yeterli uyarılma olması ve ön sevişmenin süresi önemlidir.
Bazı kadınlarda partnerinde erken boşalma olduğu için orgazma ulaşamayabilir.