Komplikasyonlar (Anormal Durumlar)
En Sık Görülen Doğum Komplikasyonları;
Komplikasyon; bir tıbbi girişim sırasında ya da sonrasında yaşanabilecek anormal durumlar demektir. Çoğu zaman bu anormal durumun yaşanması önlenebilir ya da öngörülebilir olmayabilir. Komplikasyon yaşandıktan sonra zamanında anlaşılıp gerekli müdahalenin yapması önemlidir.
Vajinal doğum ve sezaryende görülebilecek komplikasyonlar;
Uterus atonisi (rahimin gevşemesi)
Doğumdan sonra rahimin yeteri kadar kasılmamasıdır. Rahim, sertleşerek küçülmesi gerekirken yumuşak kalırsa, rahim damarları kanamaya devam eder.
Ani ve ciddi kanamalara neden olabilir.
Doğumda en sık anne ölüm sebebidir.
Doğum sonu kanamaların en sık nedeni (%75-80) uterus atonisidir.
Doğum sırasında herkeste bu durumun yaşanma olasılığı vardır, fakat bazı anne adayları atoni için daha fazla risk taşır.
Önceki gebelikte doğum sonu kanama ya da atoni yaşamış olanlar, hamilelikte sık kanama yaşayanlar, rahimin fazla büyüyüp gerildiği gebelikler (ikiz gebelik, iri bebek, amniyon sıvısı fazlalığı gibi), çok doğum yapmış olanlar, doğumu çok hızlı ya da fazla uzamış olanlar, erken su gelişine bağlı amniyon sıvısı ve zarlarda enfeksiyon olanlar, rahimde myom olanlar, suni sancı uygulanmış olanlar atoni yönünden daha fazla risk taşır.
Tedavide ilk olarak rahim kasılmasını sağlamaya yönelik ilaçlar uygulanır ve karın üzerinden rahime masaj yapılır, rahim içine tampon ya da balon yerleştirilebilir. Etkili olmazsa ameliyata geçilerek rahime dikiş konulabilir, rahime giden damarlar bağlanabilir.
Kanama durdurulmazsa annenin hayati riski olabileceği için, rahimin alınması gerekebilir.
İç genital organlarda enfeksiyon
Sezaryende vajinal doğuma göre 5-10 kat daha fazla görülür.
Uzamış doğum eylemi, düşük sosyoekonomik düzey, kötü hijyen, sezaryende sterilite şartlarını yeterli olmaması, diyabet, enfeksiyon gibi durumlar enfeksiyon sıklığını arttırır.
Doğum sonrası kötü kokulu vajinal akıntı, rahimde ciddi hassasiyet ve ağrı, ateş gibi belirtileri olur.
Amniyon sıvı embolisi
Amniyon sıvısının ve partiküllerinin anne kanına geçerek reaksiyona yol açmasıdır.
Çok nadir görülen fakat ölüm oranı %80-90’ları bulan bir komplikasyondur. (30 bin doğumda 1 görülür).
Vajinal doğum sırasında daha sık görülür.
Doğum sırasında aniden annenin solunumu ve dolaşımı durup koma tablosu oluşabilir.
Normal (Vajinal) Doğumda Görülen Komplikasyonlar;
Doğum yolu yaralanmaları:
Normal doğum sırasında, rahim ağzı, vajen ve dış genital bölgede yaralanmalar olabilir.
Özellikle ilk doğum olması, bebeğin iri olması, vakum kullanılmış olması, doğumun yavaş ilerlemesi, bebek başının occiput posterior dediğimiz yukarı bakar pozisyonda olması, doğumun yavaş ilerlemesi, annenin anatomik olarak yatkın olması yırtılma riskini artırır.
Tedavide gerekirse hafif bir anestezi verilerek yaralanan yerin dikilmesi gerekir.
Plasenta parçalarının rahim içerisinde kalması:
Bebeğin eşi olarak da bilinen plasenta, gebelik süresince bebeğin beslenmesini ve gaz değişimini sağlayan, bazı hormonlar salgılayan çok damarlı bir dokudur.
Gebelik süresince rahime yapışık olur ve bebek doğduktan birkaç dakika sonra plasentanın doğumu da gerçekleşir.
Doğumda yaklaşık 500 gr ağırlığına ulaşır ve çoğunlukla çıkışı anne tarafından hissedilmez.
Çıkarılan plasenta dikkatli bir şekilde incelenir, plasentada eksik bir parça tespit edildiğinde rahimin içi kontrol edilmelidir.
Bazen kontrolde plasenta tam olsa da aksesuar plasenta dediğimiz gerçek plasenta dışında küçük bir parçası ya da amnion zarları içerde kalmış olabilir. Bu durum doğum sonrası ciddi kanamalara sebep olur.
Nadir olarak plasenta rahim duvarlarından ayrılmaz ve beklenen süre içerisinde çıkmayabilir. Bu durumda plasentanın çıkarılması için elle rahim duvarından ayrılmaya çalışılması gerekir, yapılan bu girişimde plasenta parçalanıp aşırı kanamaya sebep olabilir.
İçeride plasenta parçaları kalmasına bağlı kanamalarda anestezi altında ultrasonla kontrol edilerek küret denilen aletlerle rahimin içi temizlenir.
Rahimin yırtılması:
Rahim duvarının bebek doğmadan önce veya doğumda ayrılmasıdır.
Anne ve bebek hayatını tehdit eden ciddi bir durumdur neyse ki oldukça nadir görülür.
Sebepleri arasında; kasılmaların yeterli olmasına rağmen açılmanın olmaması, kasılmaların normalden daha şiddetli ve sık olup rahim kasının gevşeyememesi, doğum esnasında dışarıdan rahime fazla baskı uygulanması, vakum kullanımı gibi müdahaleli doğumlar, bebeğin başı ile annenin çatısının uygun olmamasına rağmen normal doğumda ısrar edilmesi sayılabilir.
Tedavide acil ameliyata geçilir ve yırtılan kısmın tamiri yapılır, bu mümkün değilse rahim alınır.
İç ya dış genital bölgede kan toplanması (Hematom);
İç genital organlar özellikle rahim etrafında kanama olabilir. Kanamanın dışardan gözle görülemediği bu durumlar çok nadir görülmekle beraber oldukça tehlikelidir. Kanama devam ediyorsa ameliyatla kanama alanın kontrolü gerekebilir.
Dış genital organlarda kan toplanması daha sık karşımıza çıkmaktadır. Bu durum özellikle epizyotomi dediğimiz doğum dikişi çevresinde karşımıza çıkmaktadır. Tedavide tampon uygulaması yeterli olmazsa dikişin açılması, kanayan damarların bağlanarak tekrar dikilmesi gerekebilir.
Distosi (zor doğum) sonucu komplikasyonlar;
Omuz distosisi; bebeğin başının doğduktan sonra omuzlarının kemik yapılara takılarak sıkışmasıdır.
Annede diyabet, annenin kilolu olması yada gebelilte fazla kilo almış olması, bebeğin iri olması, doğumun ıkınma evresinin uzaması, vakum ya da forseps gerektiren doğumlar ile daha önceki doğumda omuz takılması öyküsünün olması risk faktörleridir.
Bebeğin doğumu için bazı manevralar uygulanması sırasında bebeğin kol ve köprücük kemiklerinde kırılma yaşanabilir, kola giden sinirlerin zedelenmesi sonucu elini ve kolunu kullanamayabilir. Hasarın düzeyine göre bu durum fizik tedavi ile düzeltilebileceği gibi kalıcı da olabilir.
Bebeğin uzun dönem doğum kanalında kalmasına bağlı oksijensiz kalması ve hatta bebeğin kaybedilmesi gibi sonuçları olabilir.
Kordonla ilgili anormal durumlar;
Bebeğin boynunda kordon dolanması;
Gebeliklerin yaklaşık dörtte birinde görülen bu durum genellikle vajinal doğumu olumsuz etkilemez. Bu nedenle ultrasonda bebeğin boynunda kordon olması her zaman sezaryen yapılmasını gerektirmez. Fakat nadiren doğum başladıktan sonra NST de bebeğin kalp atımlarında düşmeler doğumun uzaması gibi olumsuz durumlara yol açarsa sezaryen gerekebilir.
Bebeğin kordonunda düğüm olması:
Kordondaki gerçek düğümler genellikle doğumdan sonra tesadüfen görülür, anne karnında ultrasonda tespit edilmesi zordur. Genellikle kordonun içerisindeki damarlar arasındaki jel nedeniyle damarlar tamamen sıkışmaz ve bebek zarar görmez.
Doğum başladıktan sonra kordon sıkışmasına bağlı olarak NST’de bebeğin kalp atışlarında düşüşler tespit edilirse, bu düşüşlerin düzeyi, sıklığı ve zamanına göre bebeğin strese girdiği düşünülüp sezaryene geçilebilir.
Kordon sarkması:
Vajinal doğum takibi sırasında bebeğin zarları açıldıktan ve amniyon sıvısı geldikten sonra göbek kordonunun rahimin dışına doğru sarkmasıdır. Çok acil sezaryen gerektirir.
Bu sırada bebeğe giden kan akımının azalması sonucu oksijensiz kalması ve buna bağlı sorunlarla doğması söz konusu olabilir.
Genital organlarda gevşeme ve sarkma;
Genital organları taşıyan ve destekleyen bağ dokunun zayıflamasıyla bu organların aşağı doğru sarkması, vajenin bollaşması, idrar torbasının sarkması, rahimin sarkması gibi sorunlara neden olabilir.
Genetik yatkınlık da çok önemli olmakla birlikte, çok sayıda doğum yapmış olmak, iri bebek doğumu, zor doğum, müdahaleli doğumlarda riski artar.
İdrar kaçırma ve dışkı kaçırma gibi kötü sonuçları olabilir.
Sezaryende Görülen Komplikasyonlar;
Yara enfeksiyonları;
Sezaryen sonrası yara enfeksiyonu görülme sıklığı %2-15 arasındadır.
Bu sıklığı arttıran durumlar arasında; planlı değil acil şartlarda ameliyata girilmesi, obezite, diyabet, anemi varlığı, hijyen kurallarına uygun davranılmaması, yarada kanamalar olması sayılabilir.
Yara açılması;
Sezaryen dikişlerinden sıvı sızması ardından açılma söz konusu olabilir. Sıklıkla iltihabi bir akıntı eşlik eder.
Annenin obezite ve diyabeti olması ciddi risk faktörüdür.
Tedavide bir süre açık yara dudaklarının pansumanı yapıldıktan sonra tekrar dikilir.
Anestezi komplikasyonları;
Genel anestezi için en sık komplikasyonlar solunum yolu spazmları, mide içeriğinin akciğerlere aspire edilmesi, zor uyandırılmadır.
Spinal ve epidural anestezi için en sık komplikasyonlar hipotansiyon ve operasyon sonrası baş arka kısmında ağrıdır.
Bu konuda detaylı bilgi için sezaryen hakkında bilmek istedikleriniz başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
Cerrahi komplikasyonlar;
Sezaryen bir ameliyat olduğundan herhangi bir karın ameliyatında görülebilecek tüm komplikasyonlar çok nadir de olsa görülebilir.
Bu komplikasyonlar erken ve geç dönemde kendini gösterebilir.
Erken komplikasyonlar;
- Mesane ve idrar yolları zedelenmesi,
- Barsak zedelenmesi,
- Damar yaralanmaları,
Geç komplikasyonlar;
- Barsak tıkanıklığı,
- Kronik kasık ağrısı,
- Sonraki gebeliklerde rahim dikişinin yırtılması
- Tüplerin tıkanmasına ya da rahim yapışıklıklarına bağlı ileride çocuk sahibi olamama.